bugün bi vesikalık çektirdim. sakalımı kesmiştim. iş güç gömlek hatrımda kalan. yarın görüşmeye gidilecek iki vesikalık, bi de mezun olunmuş üniversit gerek. o da önlisans haa. lisansın senesine nagerek.
değerlendirilmesine sövdüğüm işlere girmek gerek.
mesela abbas güçlü hiç sevmem, ama abbas güzel babası plates yapmayanların içeceyiymiş o ki. babamın plates yapmayarak kazandığığı parayla yer yer indirime giren markaların verdiği sarhoşlukla, tansaştakj abbas.şişesine bakıp yeniden geldim, pide getirdiğim çöp olan kolinin içinde. evet abbas, peygamberimiz denilecek olan ülkede onun bişeysiymiş,kızmışlar. bi de kandil onu da hatırltatmak gerek, annem şaşırdı gördüğüm kandil simidinden alakalı kutlmama, telefonda, balkonda konuşmuştum evet. vesikalığa gitmiştim ondan önce, yarın dokuzda alınacak, onda iş görüşmesine, afedersin iş görüşmesi sikimi insan kaynakları merkezine gidilecek, gülerek gidecem, kahkaha atarak vermediğim cevaplara üzülücem belki bilmiyorum yarın, işte kurumsal sikler. aklımın dalgınlığı ondan değil, para mühimmiş yeni anlıyorum, banka hesabı, kredi kartı alakası olanlar için değilmiş dilencilik, neyse o ara, ondan önce hatta illa saatiminin gösterdiğinden bahsedilecek olursa, saatim olmazdan önce hatırladığım bi kelimeyle dramaturji, evet vidyoyu sevmem ondan belki, an. gomplayerın gomduğu anlar, loyduğu anlar bilakis. girizgah yapmaya çalıştığım bahis buydu, girizgahtan sonrası yoktu sanki zamanı kaybetmem için uğraşan kilobit bölü saniyelerden sonra, en arabesk rakı mezesi bana, yatamadığımı dile getirecektim ki, neyse. ki bi fotoraf da lazım bilakis, simülatif ya (teyzem dede dedi geçen bana alakadar) ,lütfe değer;

capture ettiğim fotoraflardan seçmeye çalışırken, seçemedim.dramaturji. bunca boş lafa o gerek,eski lakırtıyla, herneyse.

/